Pırlantanın Serüveni

ElmasPırlantanın kesilmemiş ve ham hali olan elmasın yaşı, tarihi, simgeselliği ve göz kamaştırıcı parlaklığı onu mücevherlerin en değerlisi ve anlamlısı haline getirmiştir.

 

Her elmas eşsizdir ve sizin gibi tektir. Elmasın eşsiz serüveninin ve sizin için mükemmel olan pırlantayı bulmanın heyecanını yaşayabilirsiniz. Böylece siz de sonsuza kadar yaşayacak kendi mücevherinize sahip olacaksınız.



Nasıl Oluştu?


Elmaslar milyarlarca yıl önce, neredeyse zamanın başlangıcında oluşmuştur. Her elmas son derece yaşlıdır, hatta dinozorların var olduğu dönemlerden bile çok önce oluşmuştur.

LavGökyüzündeki bazı yıldızlardan bile daha yaşlı olan pırlantanız, hayret verici bir yolculuğa dayanmıştır. Bu yolculuk çok eski bir elementi dünyanın en çok aranan ve ölümsüz mücevherlerinden biri haline getirmiştir.

Son derece yüksek ısı ve basınç altında yer kabuğunun derinliklerinde kristalleşen elmas, değerli sırlarını yanardağlardaki volkanik lavların yardımıyla dünyanın yüzeyine taşıyana kadar korudu. Daha sonra da binlerce yıl boyunca doğanın yıpratıcı etkileriyle karşı karşıya kaldı. İnsanoğlunu şaşırtan bu çetin yolculuğa, sadece az bir kısmı sabırla dayanarak bulunmayı başardı.

Doğanın koşullarına direnebilenlerin de yalnızca çok az bir miktarı kesilip cilalanarak bir mücevherde kullanılabilecek büyüklük ve kaliteye sahiptir.
 

Nasıl Bulunuyor?


İlk elmas madenciliği Hindistan'da 2800 yıldan daha uzun bir süre önce başlamıştır. Günümüzde birçok modern yöntem kullanılsa da elmas bulmak hala çok zorlu bir iş. Jeologlar doğanın en kıymetli taşlarını Sibirya'nın ve Kanada'nın donmuş tundralarından, Afrika'nın sıcaktan yanan çöllerine ve okyanus diplerine kadar her yerde arıyor.

Tek bir elması bulmak için bir evi dolduracak kadar toprağın elenmesi gerekiyor. Bulunanların da sadece çok küçük bir oranı kesilip cilalanarak mücevhere monte edilecek boyut ve niteliktedir.


Nasıl Kesiliyor?


Elmas kesimi hayal gücü, sabır ve beceri gerektiren çok hassas bir iştir.

Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden bırakılırlardı. Montürlerinin derinliklerine yerleştirilip sadece üst yüzeylerinin yumuşak parlaklığı dışarıda kalır, karanlık ve gizemli gözükürlerdi. 14. yüzyıla gelindiğinde sanatkarlar taşların ışık saçması için gerekli olan karmaşık kesme ve cilalama tekniklerini araştırmaya başladılar. Bütün bu teknikler günümüzde de geliştiriliyor ve yenileri bulunuyor.

Bugün kesim ustalarının geleneksel yöntemleri yerini gelişmiş bilgisayar teknolojisine bırakmıştır.

 

Hangi Anlamlar Yüklendi?


Hiçbir alet elması kesemiyor, en sıcak ateş bile üzerinde en ufak bir iz bırakamıyordu. Bu yüzden birçok insan, elmasın doğaüstü yeteneklere sahip olduğuna inandı.

Yunanlılar için tanrıların gözyaşlarıydı. Romalılara göre yıldızlardan kopan parçalardı. Hintliler de elmasa hastalık, hırsızlık ve kötülükleri uzakta tutan bir şans tılsımı olarak bakıyordu. Başka kültürlerde bu taşların iyileştirme ve bilgelik güçlerine sahip olduğuna inanılırdı.

Elmasın etrafında dönen efsaneler ve sihir onu çok istenen bir taş haline getirdi. Eski krallar savaşlarda elmas takarlardı; kraliçeler ve cariyeler güç ve ihtiras simgesi olarak elmasa sahip olmak isterlerdi.

Eşsiz, değerli ve yok edilemez olan elmas, yüzyıllarca aşkı simgelemek için kullanılmıştır. Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük armağan etme geleneği günümüzde dünyanın tüm kültürlerine yayılmıştır.



Ne İfade Ediyor?


Hiç bir mücevher, duyguları ve yaşamın önemli anlarını bir pırlanta kadar mükemmel yakalayamaz ve simgeleyemez.

Pırlanta armağan etmek veya almak yaşamın özel anlarının değerini arttırır: Bir çocuğun doğumu, yıldönümü, doğum günü, kişisel bir amaca ulaşılmasındaki kutlama ya da sadece kendini ödüllendirme isteği.

Nasıl olursa olsun, özel bir gün pırlanta ile kutlanınca unutulmaz hale gelir. Ne de olsa, pırlanta sonsuzluktan bir parçadır.

 

Değeri Nedir?


Her elmas eşsizdir; hiçbir elmas bir diğerinin aynısı değildir.

Zamanın başlangıcından beri var olan, doğanın mucizesi olan pırlantayı satın almak özel bir alışveriştir.

Doğanın yarattığı çeşitlilik sayesinde, her zaman zevkinize, bütçenize ve özelliği olan güne uygun bir pırlanta bulabilirsiniz.

Aldığınız pırlanta yaşamınızın en derin duygusal yatırımlarından birini temsil edecektir. Pırlantanız nesilden nesle aktarılacak ve ona yalnızca maddi değeri için değil, manevi anlamı için de değer verilecektir.

Kendinize almak ya da armağan etmek için bir pırlanta seçtiğiniz zaman 4C tablosundaki yeri nerede olursa olsun, o artık özel bir taş olur. Onun gerçek değeri, kutlamakta olduğu özel günün simgeselliğinde yatmaktadır.

 


Neden Markalı Pırlanta?
 

Marka, belirli ürün ve hizmetleri, başkalarından ayıran özel bir isimdir. Kaliteli bir ürün satın alıyor olduğunuzdan emin olmanın en etkili yolu, satın aldığınız ürünün markalı olmasına özen göstermektir. Marka, tüketicilerin, satın alma deneyimlerinde aradıkları güveni ve konforu yaşayabilmelerinin garantisi olarak konumlandırılır.

Söz konusu olan pırlantalı bir mücevher olduğunda, markanın önemi daha da öne çıkıyor. "Pırlanta adını fısıldıyor" sloganıyla, pırlantalı mücevherde markanın önemini vurgulayan Zen Diamond'ın tüm ürünleri, üzerinde Zen Diamond imzasını taşıyor ve Uluslararası Pırlanta Kalite Sertifikası ile birlikte sunuluyor. Türkiye'de 'pırlanta' deyince akla Zen Diamond geliyor.

 

 

 

Elmasla İlgili Bazı Gerçekler

 

  • Her elmas çok ama çok yaşlıdır. Dinozorlar gibi tarih öncesi canlılar dahi var olmadan önceki dönemlerde oluşmuştur. En genç elmas 900 milyon yaşında, en yaşlısı da 3.2 milyar yaşındadır.
     
  • Elmas insanoğlunun tanıdığı en sert doğal maddedir. Yeryüzündeki en sert madenden 58 misli daha serttir.
     
  • Bir elması sadece başka bir elmas kesebilir.
     
  • Kesme ve cilalama sırasında her taş ortalama olarak orijinal ağırlığının yarısından fazlasını kaybetmektedir.
     
  • Mücevher haline getirilen pırlantaların %5'inden azı bir karattan daha büyüktür.
     
  • Elmas her renkte olabilir. En nadir bulunanı ise kırmızıdır.
     
  • Dünyanın mücevher kalitesinde en büyük elması olan Cullinan 1905 yılında Güney Afrika'da bulundu. Kesilmeden önce 3.106 karat ağırlığındaydı (yaklaşık bir devekuşu yumurtası büyüklüğünde).
     
  • Elmas müzayedelerinde karat başına ödenen en yüksek fiyat, morumsu kırmızı renkte, 0.95 karat ağırlığında bir elmas için 1 milyon dolar olmuştur.
     
  • Zamanın başlangıcından beri tıraşlanmış olan tüm pırlantalar toplanmış olsaydı, sadece bir tane çift katlı otobüs doldurulabilirdi.
     
  • Elmas'ın İngilizcesi olan 'diamond' kelimesi Yunanca'da 'fethedilemez' anlamına gelen 'adamas'tan türetilmiştir.
     
  • 'Karat' kelimesi, eski çağlarda kıymetli taşları tartmak için ağırlık ölçüsü olarak kullanılan 'carob' (keçiboynuzu) tohumundan gelmektedir.
     
  • Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük hediye etme geleneği, 15. yüzyılda Avusturya Arşidükü Maximillian'ın, nişanı sırasında Burgonya düşesi Mary'e elmas bir yüzük hediye etmesiyle başlamıştır. Sol elin dördüncü parmağına yüzük takma geleneği ise, Eski Mısırlıların 'vena amoris'in (aşk damarı) bu parmaktan doğrudan kalbe ulaştığına olan inançlarından gelmektedir.